Kaybedecek ne kaldı!

"Avrupa maçlarında rakibe çekindiğiniz hissini verdiğiniz an kaybetmeye mahkumsunuz demektir"
Yazarımız Ebru Köksaldı’ya göre Fenerbahçe’nin işi önce kafada bitirmesi gerek

“Avrupa maçlarında rakibe çekindiğiniz hissini verdiğiniz an kaybetmeye mahkumsunuz demektir”
“Sarı-Lacivertli futbolcuların ilk 5-10 dakika içindeki ruh halleri ve sahadaki duruşları sonucu belli edecektir”

Ligdeki kötü sonuçlardan sonra Arsene Wenger soğukkanlı ve buz yüzünü artık koruyamıyor. Böylesine kontrolünü kaybetmiş ve çaresizliğe kaçacak sinir ifadeleri içinde görmemiştik. Normalde gergin Arsenali temkinli olmaya itebilirdi ama evlerinde oynamanın güveni inanılmaz yüksek. Son 20 Şampiyonlar Ligi maçında mağlubiyet almayan (Nisan 2004), her misafire en az 3 gol atabilecek oyunlar çıkarabilen, kabus gibi çökebilen bu takımın Fenerbahçe maçı için motivasyon sıkıntısı yaşamayacağı kesin. Önemli sakatlıklarla uğraşsa da onlar bunu en azından kendilerinden daha altta kalan takımlara karşı kapatabilecek kadroya sahip.

Kafaca en kötü noktada
2 yıldır rakiplerinin durumundan çok kendisinin ne yapabileceğine önem veriyordu Fenerbahçe. Bu sezon yapamıyorlar. En büyük problem, hem kafaca hem de kadro açısından olabilecek en kötü noktada kupa maçlarına çıkıyorlar.

Gol planı yapacaksın
Alex’siz oyunu yönetme ve planlarını uygulama eksikliğinin üstüne, sakatlar ve formsuzluklar üst seviyede. Mesela orta sahada en işe yarar gibi görünen Selçuk-Josico birlikteliği gerçekten işe yarar mı onu bile anlama şansımız olmadı. Ya da Lugano ve Edu, bu bölgedeki isimlerin defansa fazla yük bindirmesi yüzünden mi inanılmaz bireysel hatalar yapıyorlar, bundan da kimse emin değil.

Arsenal eninde sonunda atar. Arsenal gibi atan ve yiyen, defans refleksleri oturmamış takıma siz de gol planı yapacaksınız. Alex olmasa bile. İlk dakikadan itibaren. Rakip, istediği anlarda baskı kurabilecek bir takım. İhtiyaçları varsa, son 15 dakikada canınızdan bezdirirler. Dakikalara bölünmüş planı Londra’da uygulayamazsınız.

Kendini aşması gerek
Avrupa Kupaları’nda rakibe çekindiğiniz hissini verdiğiniz an kaybedersiniz. İsimler farketmez. Porto maçındaki anormal ürkek ve gergin başlangıç gibi. Hem bu maç hem de İstanbul’da Arsenal karşısında arka arkaya yenen iki golle maça ortak olma şansını kaybettiklerini düşünürsek, Fenerbahçe’nin önce kafasında sağlam durması gerekiyor. Kaybedecek birşeyleri kalmadı zaten.
Teknik direktörünün isteklerine cevap vermekte zorlanan takımın birşeyler çıkarabilmesi için dikkat, oyun disiplini, çabukluk, basit oynama ve savunma konusunda şimdiye kadar gösterdiklerini aşması gerek.

Tüm takım sorun yaşıyor
Maç içindeki gelişmelere tepki göstermekte ve sorumluluk almakta tüm takım sorun yaşıyor. Bu karakteri muhakkak ayağa kaldırmalılar.
Fenerbahçe’nin ilk 5-10 dakikadaki ruh hali ve sahadaki duruşu sonucu belli edecek.
Bu maç teknik konular, taktik, bireysel güç veya güçsüzlükler açısından ancak Fenerbahçe yukarıda saydıklarımızı sağlayabildiğinde tartışılırsa anlamlı olur. Öncesi veya sonrasında...
Aksi takdirde yorum yapmaya gerek yok.

Ebru KÖKSALDI